Paralel Seyahat Acentesi ( Nasılsınlar 1/3)


 Ucu bucağı olmayan, ufuk çizgilerine paralel seyahat acentelerinden birinde geç kalınmışlığımı kutluyorum. Gözümün önünden geçen onca otobüs,  uçak nispet yaparcasına el sallıyor. Nasılda deniz mayınları gibi serseri serseri yayılıyorlar, artık hangi yörüngede hangi enlem boylamda çarpışırlar bilemiyorlar sadece bana el sallıyorlar. Bu arada müziğin ritminden kaynaklı yükselmeler ve alçalmalar bünyemde gelgit etkisi yaratıyor bilirsin cebir dilinde medcezir. Matematiğimin bu kadar berbat olduğundan daha önce hiç bahsetmiş miydim ? Hipopotam ağırlığını, olasılık hesaplamalarını, korneası zayıf bir gözlem ile gözlerinin içindeki bilimden çokça konuştuğumu hatırlıyor gibiyim. Tas tamam otuzikimetre kare  içerisinde, ruh teslim serenomilerinde bile meteor sağnağını konuşuyorduk ve dışarıdaki ısırgan hayvanların götlüğü yüzünden çıkamadığımı anlatıyordum sadece anlatıyordum.

 Şimdide olduğu gibi dahide ki de yi ayrı yazmadan hemde. İnsanların duygu artıkları ile besledikleri köpek sadakatim ile satmadan, incitmeden. Bu kadar basit bir bağlacı bile gramerime sokarak.
Ahh neyse kafama taktığımdan değil, sadece anlamıyorlar.

...

Bir hayvan barınağında işe başladığımdan mıdır, tel örgü arkasındaki gök yüzüne zaafım?, hayır ! hayvan olduğumdan filan değil bence, başka bir şey bu. Nasıl nasıl asıll anlatsam bilmiyorum, belkide gidenlerin hesabını yoldan sormadığımdandır bu kadar rahat bir yavşaklığı da  anca ben yapabilirim, kim bilir belki de samimi gelmedikleri gibi gitmişlerdir.

...

 Fark etmiyor musun bilmiyorum, şuan alık alık kendimi arıyorum. Zaman zaman kendi yüzümü unutup hangi tarihte olduğumu düşünüyorum, hep o hatırlayamadığım  tarihte buluyorum kendimi.  Zamanın sıfır noktası gibi.

...


  Şarkıya daldım, melodisi içindeki derinlik öyle muazzam bir büyüklükteki sözlerindeki anlamsız ironileri bile yutacak şekilde, bir o kadar da biçimsiz bir derinlik. Hangi yöne gittiğini  tahmin edemiyorsun, sığ bir huzuru var, bilirsin işte ne çok ne az tam olması gerektiği gibi.













Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bi dakka