Kayıtlar

Kasım, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

-ya da ben öyle zannettim‏ (Phytia'dan Zagor'a - Uzun cümleler)

Sakınımlı bir birlikteliğimiz var, bir gün öğrenilecek nasılsa ama.  buna rağmen cümlelerin altında saklı söyleceklerim. "ben istediğim  kadar beni tanırsın, gerisi sadece zannetiklerindir" dediğin zamanı  gördüm gözunde (kim bilir kime idi cumlelerin). senin ortalığa hakim  oldugun saatler, herkesin uyudugu saatlerdir, biliyorum. Ama o zaman  bile gözlerin "ben istediğim kadar bilirsin" diyor karanlıklara. senin  imparatorlugunun hayat buldugu saatlerde bile gözlerin hükmediğin  hükümdarlığına, sözlerin değil. ( ya da ben öyle zannettim.) Renklerin canlılıgını yakalaman uzun surmüş, sanıyorum(yada ben öyle  zannettim. belki hep canlıydı sen de renkler.) . Dışardan aldıgın her  etki, tepkinin bir dogurdugu bir dışavurum yansımaydı aslında  tepkisizliğine name vuran. Yuvalandıgın düşüncelerin, aymaz  insancıkların beyninintoplamından daha fazlaydı. işte tam bu sebepten  kafan ağırdı ve kafanın gereğinden fazla çeken ağırlığından kaynaklı,  canlı renkleri görmek m

-Mesela bazı şeyler unutulmuyor.

Resim
(Hangi sıradan günün lanetidir bilmiyorum) -hatırlıyorum, birbirimize  dokunuşlarımız da ki  o ürpertiyi. Bakışlarımızı birbirimizin gözlerinden kaçıracak cehennem arıyorduk, o an cehennemin yedi kat dibinde yanmak bu utangaçlığımızı ancak dindirebilirdi ve biz o an cehennemin yedi kat dibindeydik (sevgilim).  Gölgelerimizi saklayacak vaktimiz yoktu, birazdan kıyamet kopacak yalanına kendimizi inandırmış ve geriye kalan son nefeslerimiz. Son bir otobüs, yalnız kalınmış bir semtin durağından geçiyor, yetişmek için adımlarımızı hızlı hızlı atarken nefeslerimiz kesiliyordu, belki konuşmaya çabalıyorduk,  hem boş ver sözler kimin umurundaydı, biz kendi cehennemimiz de yanıyorduk. Göz bebeklerinin uzay boşluğunda kayboluyordum, kocaman bir boşluk bu kadar mı tapılası olur, inancımı yitirmeye sebebiyet kocaman  bir boşluk.  Farkındamıydın bilmiyorum, beyaz teninde hicrete çıkmış terler süzülüyordu zambak kokuları ile, bütün yaşanmışlıkların en sahici şahitleriydi onlar, inkarı