onbeşsaniye



  Merhaba, bu sefer arayı kısa tuttum sanırım kısık ateşte onbeş dakika da pişirilen bir omlet kıvamında  hızlı ve yenilmeye hazır, yenilmeye derken her yönüyle yenilmeye hazır   ve üstelik sadece onbeş saniyede.

 Uzun uzun hemde çok uzun hikayeler biriktirdim fakat hepsi onbeş saniye sonra unutuluyor sonrası ise tam  bir uzay boşluğu yani şöyle  ımmmm kayıp evet  "kayıp"  hayatından  asla bilemediğin ve bilemeyeceğim bir zaman dilimi  kayıp oluyor ve gidiyor. Anlamsız  sızınmalar sanırsın ki cehennemin  sekiz kat bilemedin on kat dibinde can çekişiyorsun.  Zaman zaman çocukluğuna düşüyorsun  biraz masum geliyor aslında birazı fazlaca iyimser oldu köküyle birlikte masum geliyor,  ne çabuk kirlendim. ( beyaz her zaman masum olmuyor)

Ben yine umursamaz tavrımın takınacağım maskem düşene kadar, düşmeside sadece onbeşsaniye sürüyor.

sadece onbeş saniye,  eğer bir ceza olsaydım sanırım kendime olan en büyük beddua  olurdum.

Biliyor musun ben zihnimi ve irademi sadece "O'nun" için kullanmak istiyorum ( parantez aç, parantez kapat)
sonu gelmeyecek onbeş saniyeler için değil.

 O' derken umarım bir gün tanışırsınız. Beynimin içinde patlayan kocaman meteor taşlarından arta kalan aklımda kalırsa ama iyi haberlerimde var,  sevkiyatlar sıkı denetime girdiği için irsaliyesiz mal taşımak artık  oldukça zor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bi dakka