Bu koca obur delik, ona merhaba de.


"Zorlu bir savaş"
"Pers krallığından kalma bir lanet gibi sanıyorum ki hiç bitmeyecek. Dokunduğum, hissettiğim, söylediğim ve söylediklerim kurşuna dizilmiş askerler gibi bir bir düşüyor. Tesirini vaktinden çok önce yitirmiş bir kaç melodi kalıyor geriye." 



Fiyakalı bir esaret yaşıyorum bu yer kürede, nefes alıp vermemin dışında birazda düşünüyorum ekserisi bilindik şeyler bilirsin; Ekmek davası, geçim derdi "oğlum hadi evlende git" ile enfes üçü bir arada. Bilmiyorum söz ettim mi hiç?  ama ben sevmiyorum sıkıştırılmış telaşları, kaygıları, arkadaşlıkları, dostlukları, sevgileri, nefretleri, hisleri, düşünceleri ve sigarasızlığı aslında liste epey kalabalık ihtiyacım olan uzun bir koma gözlerimi açtığımda hiç bir şey hatırlamamak. 

Ama biliyorum
Kafamın içi koca bir diken bahçesi, yoksa başka bir açıklaması nasıl olur büyük hayal kırıklıklarının, (huzursuzluğun, tükenmişliğin)

Yerimi bulmakta zorlanıyorum. Uçurumun ne tarafı havadar, deneyip yanılmaktan yoruldum bende tam ortasına oturdum yüreğimin. Meğer yüreğim dediğim yer koca bir delikmiş çok korktuğum o dipsiz derinliklere beni çeken koca bir delikmiş, koca obur bir delik. Koca hain bir delik, koca "sebepsiz bir delik." 

"Sebepsiz!"
-Akla zarar metaforlar kopuyor-
Şimdilik izin verir misin? kürdanla zihnimi temizlemeliyim.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bi dakka