Bir fotoğrafını bulup buluştururum, öylece derinlemesine süzülüyorum. Sanki sonu hiç yokmuş öylesine derin,ve öylesine güzel. Tanrıya karşı olan inancınızı sorgulatacak cinsten tehlikeli.
Hasar tespit kayıtlarında ört pas edilmiş, kaza zaptındaki kimliksiz üstelik cansız bir beden. Başı muhtemelen ön kaputa hızlıca çarpmış, öyle ki aldığı darbe neredeyse bir karışlık yarık açmış. Adamın gözü orada galiba ön dişlerinden bir kaçını da orada bırakmış. O çarpma ile beyin ölümü gerçekleşmiş olmalı yoksa bu acı bu ızdırap inlet meliydi göğü ama elemdir ki kelimeler çok öncelerinden tıkamıştı boğazını, gırtlağını. Susup söyleyemediği vakitler yan etkisini gösterdiği her uzvunu buna gözleri bile dahil. Bir insanı anlarım, susar ama gözleri konuşur derler ya, öyle değildi işte. Sırt derisinin bir parçası yolun sol tarafına sıyrılmış sanki bariyerlere elle ibreti alem olsun diye konmuş gibi. Her susup gözlerini kapattığında bir kanca vurmuşlar sırtına, her susup gözlerini kapattığında bir kanca daha vurmuşlar sırtına, her susup gözlerini kapattığında bir kanca. Onlarca kanca, derisine iliştirilmiş. hangi yöne gideceğini bilemediğinden değil,...
Perçinlenmiş yalnızlığın yörüngesine mıhlanmış bir iç geçiriş bu bir serzeniş. Kucak dolusu hırçınlıklar savruluyor insan oğlunun salyasından. Bulaşıcı bir nefret kaplıyor böbreğimi dalağımı, tırnaklarımı, azı dişlerimi ve şu elimde tuttuğum kalbimi. ( Hangi törpüye vursam ömründen ömür alacak ) Büyük yanılgılar büyük yangınlar başlattı, ucu bucağı olmayan bu Ayçiçek tarlalarında. Alevler o kadar yüksekti ki çıkan onca karaduman ciğerime doldu. Boğulmaktan korktuğum her yok oluşumda aceleci tekrarlar yaşıyorum. Tek istediğim elimde tuttuğum bu kalbe tabut çivileri çakmanız ben boğulmadan önce ( Belki bir şeyler hisseder ve ölür. )
"Ve evim benim huzurum Kıymık batmış yalnızlığım Sadaketime düşkün yeminim Ruhu çekilmiş bedenim" Uğultusu çok uzaklardan geliyor, sen de bin yıl bense koca bir karadelik. Hep hızına yetişemediğim kaçıp giden o ilginç tabelada yoruluyor gözlerim. Belki de bakmaktan sıkıldığımdan göz tembelliği oluştu, kim bilir? "bu da bir yorgunluk" Kıyamet kopsa yerinden oynamayacak günahlar biriktirdim, her gün hesabını yapıyorum cennetin yolunu bulamıyorum. Bu yol gözlerin olur bu yol ellerin olur, bu yol izlerin olur. Bu yol her şey olur. Gayri meşhur muhabbetlerde dillendirilmesi büyük azap veren hikayeler de biriktirdim mesela anlatılması için haklı ölümlerin gerçekleşmesi gereken hikayeler. Bunların hepsi bin yıllık mesafeden uğulduyor kulaklarıma burnuma, dalağıma. Kıyametin koptuğu yerden konuşuyorum, burada olup biten her şeyin aleyhime işleneceği söylenmekte. Ben oturmuş yine hesap yapıyorum ve yine bir yolunu bulamıyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder
denemelisin