Kayıtlar

Beyin bedava !

Resim

Cahil insanlar derneği: Where is my mind?

Cahil insanlar derneği: Where is my mind?

-ya da ben öyle zannettim‏ (Phytia'dan Zagor'a - Uzun cümleler)

Sakınımlı bir birlikteliğimiz var, bir gün öğrenilecek nasılsa ama.  buna rağmen cümlelerin altında saklı söyleceklerim. "ben istediğim  kadar beni tanırsın, gerisi sadece zannetiklerindir" dediğin zamanı  gördüm gözunde (kim bilir kime idi cumlelerin). senin ortalığa hakim  oldugun saatler, herkesin uyudugu saatlerdir, biliyorum. Ama o zaman  bile gözlerin "ben istediğim kadar bilirsin" diyor karanlıklara. senin  imparatorlugunun hayat buldugu saatlerde bile gözlerin hükmediğin  hükümdarlığına, sözlerin değil. ( ya da ben öyle zannettim.) Renklerin canlılıgını yakalaman uzun surmüş, sanıyorum(yada ben öyle  zannettim. belki hep canlıydı sen de renkler.) . Dışardan aldıgın her  etki, tepkinin bir dogurdugu bir dışavurum yansımaydı aslında  tepkisizliğine name vuran. Yuvalandıgın düşüncelerin, aymaz  insancıkların beyninintoplamından daha fazlaydı. işte tam bu sebepten  kafan ağırdı ve kafanın gereğinden fazla çeken ağırlığı...

-Mesela bazı şeyler unutulmuyor.

Resim
(Hangi sıradan günün lanetidir bilmiyorum) -hatırlıyorum, birbirimize  dokunuşlarımız da ki  o ürpertiyi. Bakışlarımızı birbirimizin gözlerinden kaçıracak cehennem arıyorduk, o an cehennemin yedi kat dibinde yanmak bu utangaçlığımızı ancak dindirebilirdi ve biz o an cehennemin yedi kat dibindeydik (sevgilim).  Gölgelerimizi saklayacak vaktimiz yoktu, birazdan kıyamet kopacak yalanına kendimizi inandırmış ve geriye kalan son nefeslerimiz. Son bir otobüs, yalnız kalınmış bir semtin durağından geçiyor, yetişmek için adımlarımızı hızlı hızlı atarken nefeslerimiz kesiliyordu, belki konuşmaya çabalıyorduk,  hem boş ver sözler kimin umurundaydı, biz kendi cehennemimiz de yanıyorduk. Göz bebeklerinin uzay boşluğunda kayboluyordum, kocaman bir boşluk bu kadar mı tapılası olur, inancımı yitirmeye sebebiyet kocaman  bir boşluk.  Farkındamıydın bilmiyorum, beyaz teninde hicrete çıkmış terler süzülüyordu zambak kokuları ile, bütün yaşanmışlıkların en sahic...

Bana yine mektuplar yaz (Zagor - Kısacümleler 3/3)

Resim
   Bana yine mektuplar yaz, hatta elektrikler kesilsin yağmur yağsın semtinizdeki büyük trafoda yangın çıksın. İtfaiye ironik bir biçimde yağan yağmurda yangına su püskürtsün ama çocuklar korkmasın gök gürültüsünden. Olay yerinde ölmeyi becerememiş biri olma ümidi ile hızlı giden ambulanslar olmasın yada hasta ol yataktan kalkma burnun aksın sürekli hapşır ve sadece yarım kase çorba iç mektubuna e rtesi gün devam et, ağız dolusu cümleler yaz hatta öyle cümleler olsun ki iki üç beş on defa okuyayım anca anlayayım, kısa olmasın on beş dakikalık şifreli yayınlar gibi. Bana mektuplar yaz uzun uzun olsun iki günde anca okuyayım, bana yine mektuplar yaz. Gecenin bir yarısı, saate bile bakmadan kaç olduğunu anlaya bileceğim zifirilerde uykumu bölerek ara beni hiç beklemediğim anda hiç beklemediğim bir ses tonu ile, numaran gizli olsun açıp açmamak arasında tereddüt edeyim ama sen yinede ara beni gecenin üçünde beşinde, uzun uzun şiirler oku yine, ben yine biraz alkollü...

Where is my mind?

Resim

Yalnız-ılık (Zagor-Kısa cümleler 3/3)

 buraya not yalnız-ılık bir karışım. (bekle)