Kayıtlar

Bu unutkanlık başa bela

Hava güzel hemde oldukça güzel, öyle ki akşam üstü esintisi başladıktan kısa süre sonra kahvenin ocak arkasında duran askılığa astığım poları giydim. Şimdi mayıs ayının o insanı sinir eden cılız ama üşüten rüzgarları sonrası ise biliyorum ki şeker olsan kıvamında eriyecek güzellikte olacak. Gecenin bir yarısı ve amaçsız insanların amaçsız yürüyeceği saat, bu saatte yürüyenlere kötü insan gözüyle bakılacak saat, belkide on iki yıllık uzaktan sevmeleri boş verdiği saat ve belkide... Haydaaa -Hayırdır ? ( aracın penceresinden  el fenerini yüzüme tutarak, bide bok varmış gibi sarkmış  ) -Hayırdır..? ( ışık gözümü alıyorken) -Dalga mı geçiyorsun ? ( sinirlenmiş olmalı ki hızlıca kapıyı açarken ) -Dalga geçtiğimi mi düşünüyorsun ? ( Gayet ciddi olduğum an ) -Ver lan kimliğini... ( Elini uzatırken ) -Özür dilerim ama prensip olarak kimlik taşımıyorum kişisel bir meselenin mücadelesinde zafer kazanmak üzereyken bu savaşı mağlubiyet ile alırsam bendeki yıkımı önce bana ...

Berbat, berbat, berbat...

Resim
 -Gazoz kapakları... Evet ! gazoz kapaklarını bilir misin?   Hayır seni aptal o gazoz kapaklarından söz etmiyorum.   Hey hey bir dakika !   Biliyor musun çok düşünüyor, düşündüm de...( Özür dilerim ama müzik şu an senden daha çekici.)   Kahretsin ! şimdi kendimi ihanet etmiş gibi hissediyorum çünkü şarkının bu kısmı berbat !   ( Belki  melodisi biraz iş görür )   Şarkı sıra değiştirdi ve bir sonraki berbat sözlü şarkıya geçti, hepsi İngilizce. Anlamıyorum ama         hepsinde biraz sen geliyorsun, gerisi ise bana kalan .   Şarkı bitti, sıradaki yine berbat sözlü başka bir şarkıya geçiyor.   (Yanılmışım, bana kalanlardan çıktı )       buda bana kalan...  

Şimdilik Waits dinliyorum...

Resim
   (Fotoğrafın  yalnızlığından kurtulmak için sokağa çıktım, ama bir sorun vardı. Bu sefer kendi içimdeki yalnızlığa doğru , durdurulması zor tanrı tanımaz arzularımın peşinde sürükleniyorum.   İnsanın kendisini kandırmasından daha hafifletici bir neden yok aslında  bedenine zarar verirken.  "Beynini eritirken."  Bütün bu olanlar iliklerime kadar ıstırap içinde çivileniyor, kimileri kendilerinde bulduğu ötanazi hakkını sonuna kadar kullanıyorken kimileri de bu boşluklar arasında savrulup duruyor, yel değirmeni oldukça şiddetli dönüyor karşı koymak bazen  zor oluyor. "tabi bu donkişot için geçerli"  Sana fotoğrafı göstermeyi yine çok isterdim ama anlatımım ile kalması her ikimiz içinde iyi olacak, en azından  zihnindeki dokunulmazlığı onun gerçekliği ortaya çıkana kadar devam edecek. )  İnsan hiç bir şeye aldırmıyor da yediği elmanın damağına acı gelmesi  bazen sinir bozucu oluyor, bunun yanında tırnaklarının ...

Bildiğim bir kaç melodi

Resim
 Bildiğim bir kaç melodi var serüvenleri iki seksen yere uzatacak uzunluklarda, masallara girse kahramanlarından çok konuşulacak olan melodiler, bir savaş filminde bombardıman yağmurunda oluşan o ölümün ıslığından daha sert ve keskin. Oluşturdukları tahribatı artık sen düşün, beynimde ölen onca insan v.d. buna ben bile dahil.  Kendimden soyutlamaya çalıştığım konuları ister istemez üstüme başıma bulaştırıyor, uzun soluksuz suskunluklar kusuyorum ve bu melodilerde yaşıyor bitiminde tekrar ölüyor gibiyim, sonrası ise bayat pasta,  lezzetli gibi görünen ama  kreması ekşimiş bayat bir pasta.  Sonrasında bir piyano eşlik ediyor sessiz sedasız dirilişime, atmosferin dışından dünyayı izliyor bir yıldız üstünde kayıyorum, yörüngesinden çıkmış bir avuç yaşayabilme telaşımla.

Başlığı ile alakasız

-Pür dikkat lütfen;Gittiğimde karmaşıklığında tıkandığım uzun yollarda yine bir gün yürüyorum. Yine melodisinde sarhoş olduğum bir parça kulaklarımı tırmalıyor, kendim bendeyken beş karış havada tokatlanan bir tutam aklım kim bilir şimdi hangi günahın fikrini tasarlıyor" buraya geciktirilmiş bir "merhaba". buraya da "Pythia" <if else ilişkisi>, "eğer" ler ile dolu parametreler benim ilk okul hocam olan Hacer Ankut'un "eger" dediği gibi şartlandırılmış şeyler. Haa unutmadan bayburtlularında dediği gibi Eğer ben bir "merhaba" yazıyorsam bunun arından bir "Pythia" yazmalıyım. Her neyse... Girişteki  pür dikkat diyaloğu basit bir intihar mektubunun o salak girişiymiş, her halde biri bir intihar mektubu yazsa buna benzer bir betimleme ile giriş yapardı. oldukça kafa karıştıran ve oldukça berbat bence kalemi güçlü biri daha farklı şeylerde yazabilir ama mektup kime ait bilinmiyor. Her neyse... -Merhab...

Tahta kuruları

 Bütün melodiler başından ağır "spoiler" verir ve  bu hiç heyecanlı olmaz, ritm belli bir zaman sonra rütinleşir ve monoton bir şekilde devam eder. Araya  bir iki kırık nota koyulmuştur buda algıla hareketliliğe neden olur belki bir iki dakika daha oyalayıp  müziği biraz daha dinlemenize neden olur. Hayır çok sevdiğinizden değil sadece değişik geldiğinden, başka bir yerde duymadığınız sesler farklı duyguları da  beraberinde getirir, yüksek bir yerden sebepsiz atlamak, nedensiz koşmak ve en klişe olanı ağlamak. Ağlamak...  Bazen nedensizce uykuya dalma hissi ve eylemi. "Ölüm" Merhaba Pythia ! Kişisel gelişim yazarları olur ya yaşam koçları, hani bilirsin televizyon kanallarına çıkarlar yolunu kaybetmiş gerizekalılara yol gösterirler, kitap yazarlar ve milyon dolarlara dolar demezler mılyın dolır derler ( herhalde)...   benim amacım yol göstermek değil sadece bütün bu yaşanılanların kısa özeti olarak bir melodi olduğunu göstermek. Yani ? Yan...

Aslında... ( Nasılsınlar 3/3 )

-Sevgili Pythia, ben bi yer bulup seni koyamadım bir yerel yönetimli yetkiye sahip kendi çağında belediye olan küçük ama bunca kalabalık arasında bulamadım. okadar çok şey var ki anlatayım sen koy nereye istersen kendini hiç fark etmez.  Repliklerini  fırlat, gir godozlama araya fireni patlamış kamyon gibi yırtık dondan çıkar gibi. .............(Aslında... Daha ilk yalnızlık tecrübemde ki kifayetsizliğin diz boyunun geçilmesi durumunda kızlara kınama ve disiplin cezaları verilen zaman dolayları, hayal meyal seçilen bir kaç yüz belki üç beş isim böyle aklında bulanık su gibi dolanır durur "ulan ne günlerdi beee" ama bazıları ise mıh gibi saplanmıştır o zihnin en olmadık yerine en olmadık karşılaşmalarla olayı bir birimize dramatikleştirerek "yeter beee orospu çocuğu yeter ne güldük beee" diyenleri burada kamuoyu önünde öncelikle rencide edelim ki öyle olmayan beraberliklerinde olduğunu görsünler gibi serseri ağzına pelesenk olmuş semt laflarıyla ( yerler mi? )...