Ama hala buradasın
-ama hala buradasın…?
( adam içinden devam eder göz bebeklerine bakarak )
…halbuki nefret dolu sözcüklerin ile üstüme kusmuş tun, herbir kelimen de oluşan ağlamaklı ses tonunu nasılda saplıyor dun kalbime. İşte orada bir sızı oluyordu tarifsiz bir şey…
Pişmanlıklarım arbede çıkartmışlar beynimin bir noktasında, isyan bayrağını çekmişken bütün iyi niyetlerim, soruyorum yine kendi kendime “neden senin karşındayım hala?”
Sivri topluklu alev kırmızısı rugan ayakkabıların, umursamıyordu göz yaşların ile akan rimellerini.
Şimdi gözlerimi gözlerinden kaçırmanın tam zamanı olsa gerek, çok yoruldum gözlerim ile konuşmaktan ve çok yoruldum dünya harbi çıkmış beynimden doğru sözcükleri seçmekten. Sözcükler doğruydu pekiya anlamları ne derecede tesirliydi… Belkide her bir denememde yalan söylemeliydim.
(kadın göz yaşları akarken hıçkırıkları arasında kelimeler ile boğuşuyordu sanırım oda pişmandı)
-Sen aşağılık pislik bir herifsin!
( adamda bu sözcüklerin hiç tesiri olmamıştı, ne odluğunu oda çok iyi biliyordu )
-ben…
dedi ve yine sustu, sustu çünkü anlatmaya çalıştığı duyguyu ne harflerin oluşturduğu kelimeler nede kelimelerin oluşturduğu cümleler yansıta bilirdi, kalbi çok sızlıyordu, onu ezip geçerken sivri topuklu alev kırmızısı rugan ayakkabısı ile basmıştı. sadece “ben” dedi ve sustu, kalbi çok sızlıyordu…
( kadın haklı olabilirdi, çünkü adam hiç ses vermiyordu donuk donuk göz bebeklerine bakıyor ve öylece duruyordu arada bir gözlerini kaçırıp sanki nefes almak için okyanus derinliklerinde çıkmış gibi bir hali vardı, derin bir nefes çektikten sonra tekrar dalıyordu karanlık düşüncelere…)
- Neden konuşmuyorsun neden, nedeen ? bir şeyler söyle bana…
-ben sadece…
Bu sefer başara bilmişti adam “ben sadece” diye bilmişti. Beyninde cebelleştiği bütün karamsarlıklar arasında “sadece” kelimesini söküp almıştı ve mühürlü dili sadece bunu söylemesine izin verdi…
-Sen sadece ne ? hep bunu yapıyorsun, nefret ediyorum senden anlıyor musun? nefret !
(kadın yıkılıyordu evet o güçlü görünen kadın yavaş yavaş yıkılıyordu…)
Adam son bir kez daha derin bir nefes aldı, bu sefer beyninde en diplerde ipleri salınmış bir kayık vardı.
- ama hala buradasın…
( anlamsız sözcüklerin yanında “anlamlı” bakışların hiç bir tesiri olmuyordu. Halbuki okadar kolaydıki “seni seviyorum” diye bilmek ve beceremedi. Kadın anlamadı adamı…”
Yorumlar
Yorum Gönder
denemelisin